8 Mart 2017 Çarşamba

ŞUBAT AYI OKUMA LİSTEM


Merhaba,

Şubatta 10 kitap okumuşum. Okuma hızım açısından ne iyi ne kötü bir ay diyebiliyorum şubat için. Neler okuduğuma bakalım hep beraber,




Çokkültülülük/Milena Doytcheva: Bu kitabı pdf üzerinden okudum. Çokkültürlülük her daim merakıma mucip bir konu olduğu için geçen ay okumak istedim. Çok temel kavramlarla çokkültürlülüğün tanımını ve dünya üzerindeki bazı uygulanış şekillerini yazmış Doytcheva. Konuya merakı olanlar ve akademik dilden ziyade yalın bir dille okumalar yapmak isteyenlere öneririm. İletişim Yayınları'ndan çıkan kitap 141 sayfa.

Hacı Murat/Tolstoy: Şeyh Şamil'in en iyi savaşçılarından biri olan Hacı Murat'ın Şeyh Şamil'le düştüğü fikir ayrılığı akabinde kaçması ve Ruslara sığınmasını anlatıyor kitap. Ben de Çerkes olduğum için tabii ilgimi çeken bir kitap olduğunu söylememe bile gerek yok sanırım :) Sis Yayınları'ndan çıkan kitap 142 sayfa. Klasik okumaları sevenlere öneririm.

Işınlanma Kazası/Ned Bauman: 30'ların Almanya'sında bir sahne tasarımcısı olan kahramanımızın aşık olduğu kızı bulmak için Paris'e Amerika'ya sürüklenen öyküsünü anlatıyor. Kitabın içinde aşk, zaman makinası ve bir adet de ışınlanma kazası mevcut. Kurgusu o kadar farklı bir kitap ki kesinlikle her okura hitap ettiğini düşünmüyorum. Zaman zaman hikayeden kopabiliyorsunuz bile. Farklı kurgular okumak isteyenler için tavsiyemdir. Ben genel hatlarıyla kitabı sevdim ancak dediğim gibi zaman zaman yoğunlaşma sorunları da yaşadım. Domingo Yayınları'ndan çıkan kitap 336 sayfa.

Jacob'un Odası/Virginia Woolf: Çevirisinden mi bilmiyorum ama hayatımda ilk kez Woolf'u okurken koptum, sıkıldım, baştan okuma ihtiyacı duydum. Normalde Kırmızı Kedi Yayınları'ndan çıkan kitaplarını okurken o kadar zevk alırdım ki bu sefer niye böyle oldu diye yorumlara da baktım aynı şeyler yazılmış. Sanırım bir de İletişim Yayınları'ndan çıkmış aynı kitap. O nasıldır? Ondan okusa mıydım acaba? Demedim değil.  Yazarın ilk deneysel romanıymış bu kitap. Jacob'un Cambrigde'e okumaya gidişi, Paris ve Londra gezileri ve en son da ölümüyle ardında bıraktığı keskin acıyı anlatıyor. İthaki Yayınları'ndan çıkan kitap 212 sayfa. Çeviriden dolayı mı bilemedim ama ben pek aşık olmadım. Tabi ki Woolf severler okusun ama alternatif çevirilere bakın derim.

Balık Çocuk/ Lucia Puenzo: Kitap hikayesini bir köpeğin gözünden anlatıyor. Kendisini sahiplenen ailenin kızı Lala ve hizmetçileri Guayi arasındaki aşkın ve birlikte kurmak istedikleri yeni hayatın tek şahidi Serafim isimli köpektir. Farklı ülkelerin edebiyatlarından örnekler okumayı seviyorum. Arjantin edebiyatından da bir kitap okumuş oldum. Benim gibi yabancı edebiyatlarla çeşitlilik isteyenlere önerimdir. Doğan Kitap'tan çıkan kitap 149 sayfa.

Aşk-ı Vatan/ Zafer Hanım: Osmanlı'da kitabı yayınlanan ilk kadın yazar Zafer Hanımmış. Aynı zamanda bu kitabı Zafer Hanım, Kırım harbinde şehit düşen askerlerin ailelerine yardım amaçlı yayınladığını da okudum. Tüm bunlar bu kitaba daha da kıymet kattı. Daha da sevdim. Kitap İspanya'da yetişip İstanbul'a cariye olarak gelen Gülbeyaz'ın hikayesini anlatıyor. Kitabın tek sıkıntılı tarafı içinde çok fazla eski kelime var ve bu kelimelerin yanlarına parantezle günümüz Türkçesi yazılmış. Hangisini okuyayım derken bir miktar dağılabiliyorsunuz. Klasik okumaları tamamlamaya çalışanlarınız varsa tavsiyemdir. Antik Yayınları'ndan çıkan kitap 109 sayfa.

İsa'nın Oğlu/ Denis Johnson: Yeraltı Edebiyatından okuduklarım kısıtlıdır. Bu kitap da yeraltı edebiyatından. 9 ayrı hikaye var içinde. Herbiri ayrı kasvetli ve sisli hikayeler. Kahramanın hayatıyla bağlantılı ancak bölük bölük hikayeler bunlar dolayısıyla "kitabın konusu şu" diye direk yazamıyorum. Değişik tarzda okumalar yapmayı sevenlere tavsiyemdir. Ayrıntı Yayınları'ndan çıkan kitap 96 sayfa.

Sırça Fanus/ Sylvia Plath: Başarılı bir öğrenci olan Esther New York'ta bir moda dergisine stajyer olarak seçilir. Yaşadığı dünyaya uyum sağlamakta gittikçe zorluk çekmeye başlayan Esther bir dönem sonra hastalanır ve tedavi görmeye başlar. Esther'in ruhsal bunalımları aslında Sylvia Plath'ın kendi iç dünyasına dair de ipuçları veriyor okuyucuya. Bu kitap yayınlandıktan 1 ay ay sonra Plath'in ölmesi de kitabın daha da merakla okunmasını sağlıyor. Ben kitabı sevdim. Kırmızı Kedi Yayınları'ndan çıkan kitap 251 sayfa.

Bir Tereddüdün Romanı/ Peyami Safa: Bu kitap öyle bir kurgulanmış ki insan okuyor ama nasıl desem? Anlatamıyor :) Bir roman yazarının hayatından bir kesit anlatıyor kitap. Yazarın okurlarından biri de olan Mualla ile evlenmeye karar vermesi ve akabinde kendisini bulan eski sevgilisiyle yaşadıkları. Kitap derin psikolojik tahlillere yer veriyor ve bu durum okurken bir miktar ağırlık verebiliyor ama genel olarak gayet güzel bir kitaptı ben sevdim. Derin ve tahliller içeren kitapları okumayı seviyorum. Bendeki 1968 basımı olan kitap Ötüken Yayınevi'nden çıkmış ve  200 sayfa.

Thomas More/ Ütopya: More, ideal devlet düzenini yazmış bu kitapta. Ülkenin adı Ütopya. Yazar Rönesans döneminde yaşamış ancak ele aldığı konular ve tarif ettiği devlet düzeni günümüzde hala geçerliliğini korumakta. Ne diyeyim ki? Ütopya muhakkak okunması gereken kitaplardan. Cem Yayınevi'nden çıkan kitap 142 sayfa.

Hiç yorum yok: